gelen ve 'Lazvegas' olarak da adlandırılan Gürcistan'ın Batum kenti geliyor. Kumar ve eğlence hayatına tüm birikimlerini harcayan kimi Karadenizliler ev, arsa, otomobil, hatta ahırındaki inekleri bile satıyor, kredi için bankalara başvuruyor.
Kumar tutkunlarının yaşadıklarına şahit olan yakınları ortaya çıkan dramları anlatarak uyarılarda bulunuyor. Türkiye'de, 1996 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile kumarhaneler kapatıldı, kumara yasak geldi. Türkiye'de kumarhanelerin yasaklanmasından sonra kumar tutkunlarının adresi, komşu ülkeler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Gürcistan ve Bulgaristan oldu. Uçakla ve feribot seferleri ile seyahat edilen Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa ile araç ve yaya geçilerek ulaşılan Artvin'de, Türkiye sınırına 17 kilometre mesafedeki Gürcistan'ın Batum kenti ve Edirne'deki Kapıkule Sınır Kapısı'na 10 kilometre uzaklıktaki Bulgaristan'ın Svilengrad kenti, Türk vatandaşlarının akınına uğruyor. Milyonlarca doların bu ülkelerde kumara harcandığı öne sürülüyor. Büyük tur organizasyon firmaları ise Karadeniz ülkeleri başta olmak üzere Balkanlar ve bazı Avrupa ülkelerine cazip turlar düzenliyor. Bazıları, Schengen vize işlemlerinin kumarhaneler tarafından ücretsiz olarak yapıldığını belirtirken, bazı operatörler de konaklamaları ücretsiz olarak sunuyor.
BATUM ' LAZVEGAS ' OLDU
Türkiye'ye komşu Gürcistanın Batum kenti, ışıl ışıl caddeleri, lüks otelleri ve eğlence merkezleri ile Karadeniz Bölgesinde eğlence hayatının merkezi haline geldi. Gürcistan'a açılan Sarp Sınır Kapısı'nda yıllık karşılıklı geçiş rakamı birkaç milyonken, bu rakam yakın zamanda 8 milyonu aştı. Kimlikle geçilen Batum kentine gitmek isteyenler sınır kapılarında uzun araç ve yaya kuyrukları oluşturmaya başladı. Sınırı geçenlerin çoğu eğlence için disko, gece kulüpleri ve sayıları her geçen gün artan kumarhaneleri tercih ediyor. Türkiye'de yasak olan kumarla Gürcistan'ın Batum kentinde tanışanların çoğunun kumarın tutkunu haline geliyor.
Karadeniz'den her ay milyonlarca doların, artık 'Lazvegas' olarak da adlandırılan Batum'da kumara harcanması sosyal hayatta bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Müşterilerinin neredeyse tamamına yakını Türk olan kumarhanelerde kazançlarını bırakanlar, döndüklerinde kayıplarını telafi için kredi çekiyor, evini, arsasını, otomobillerini hatta ahırındaki ineğini bile satıyor. Gece hayatına kapılanların ise aile düzenleri bozuluyor, kimileri eşlerinden boşanma noktasına geliyor.
Kumar tutkunlarının yaşadıklarına şahit olan esnaf, vatandaşlar ve yakınları, ortaya çıkan dramları anlatarak uyarılarda bulunuyor. Türkiye sınırındaki Artvin'in Kemalpaşa ilçesinde esnaf Halit Danışmaz, çay parasını ya da maaşını alanların Batum'a gittiğini belirterek, "Orada ne var, ne yok, eğlence ve kumara harcıyor. Ne var Batum'da, niye gidiyorlar? Buraya dönünce eşi 10 lira istedi mi vermiyor ama orada cebindekinin tamamını harcıyor" dedi.
Muzaffer Ayaydın ise vatandaşların Batum'da büyük maddi kayıplar yaşadığını belirterek, "İnsanlar Batum'a gidiyor, otellerdeki kumarhanelere parayı veriyor. Ondan sonra geliyor, 'ben darboğazdayım' diyor. Kim sana oraya git, paranı ver dedi. Parayı kaybeden geliyor arazisini, evini, arabasını hatta ahırında ineğini satıyor. Bunları görüyor, duyuyoruz. Bir şekilde elinde ne varsa satarak kayıplarını telafi etmeye çalışıyor. Adam sabah dönüyor, akşam neyi var, neyi yok kaybetmiş. Cebinde bir çorba parası kalmamış. Bizim insanımız balık kendini suya atar gibi Batum'a atıyor. Balık gibi orada yüzüyor, suyu yutuyor ve batıyor. Bakmışsın iflas etmiş, cebinde kuruş kalmamış" ifadelerini kullandı.
Yaşar Akçam da bir yakınının neyi var neyi yoksa Batum'da harcadığını belirterek, "Gitti, orada her şeyi yedi, döndü, geldi burada borçlandı. Evini, arsasını sattı. Çok zor durumlar yaşadı. Biz Gürcü'yü niye zengin ediyoruz? Kendi çoluk çocuğumuzun ihtiyacını görelim" diyerek kumar için bu ülkeye gidilmemesi tavsiyesinnde bulundu. |